Deniz Tekin – 10 Şubat 2024
Mahkeme: Diyarbakır 11. Asliye Ceza Mahkemesi
Esas No: 2024/1268
Diyarbakır Merkez Bağlar İlçesi Turgut Özal Bulvarında 27 Aralık 2019’da kaldırımdan karşıya yaya olarak geçmeye çalışan 33 yaşındaki inşaat mühendisi Cihan Can, polis ekibini taşıyan zırhlı otobüsün altında kalarak hayatını kaybetti. Olaydan sonra gözaltına alınan zırhlı aracın sürücüsü polis memuru Hakan Avcı, tutuklama talebiyle sevk edildiği Diyarbakır Sulh Ceza Hâkimliği tarafından adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, sanık Hakan Avcı hakkında “taksirle ölüme neden olma” suçlamasıyla 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından, davaya bakan Diyarbakır 11. Asliye Ceza Mahkemesinin talebi üzerine hazırlanan bilirkişi raporunda, sanık Avcı’nın “asli kusurlu”, maktül Cihan Can’ın ise “kusursuz” olduğu yönünde görüş bildirildi. Davanın 4 Eylül 2023 tarihinde görülen karar duruşmasında mahkeme, sanık Hakan Avcı’ya “taksirle ölüme neden olma” suçundan verdiği 2 yıl 1 ay hapis cezasını, adli para cezasına çevirdi. Mahkeme, sanığın bu cezayı 24 eşit taksitle ödemesine karar verdi.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi, katılanların istinaf taleplerini yerinde görerek, yerel mahkemenin kararını esastan bozdu. İstinaf Mahkemesi, sanığın yargılama sürecinde somut bir pişmanlığı olmaması ve ölenin yakınlarının maddi ve manevi zararlarını giderdiğine ilişkin dosyada bilgi ve belge bulunmaması, sanık hakkında ekonomik durum araştırması yapılmadan adalete ve yargıya güveni zedeleyecek şekilde adli para cezası verilmesi ve tam kusurlu olan sanık hakkında TCK 53/6’da düzenlenen belli haklardan yoksun bırakma hükmünün uygulanmamasını bozma gerekçesi gösterdi. Bozma kararı ardından yeniden görülmeyen başlanan davanın 1. duruşması 10 Şubat 2025 tarihinde Diyarbakır 11. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşma Öncesi
Duruşmayı izlemek için Diyarbakır Adliyesi’nin girişinde bulunan iki ayrı polis arama noktasındaki X-Ray cihazından geçip, GBT kontrolü yapıldığına dair pusula aldıktan sonra içeriye girebildim. Binanın ikinci katındaki Diyarbakır 11. Asliye Ceza Mahkemesinin duruşma salonunun önündeki banklarda duruşmaya katılanlar bekliyordu. Kapının yanındaki panoya duruşma listesi asılmamıştı. Salonun karşısındaki bankta oturup duruşmanın başlayacağı saati beklemeye başladım. Duruşmanın görüleceği saate yakın, katılan ve sanık avukatları da salonun önüne geldi. Duruşma, 20 dakikalık gecikmeyle başladı.
Duruşmaya Katılım
Cihan Can’ın ağabeyleri ve katılanlar Veysi Can ve Neytullah Can ile vekilleri Av. Fuat Çoşacak salondaki yerlerini aldı. Sanık Hakan Avcı duruşmaya katılmazken müdafii Av. Faruk Uygun salonda hazır bulundu. İstinaf tarafından bozulan hükmü veren hakim değişmemişti. Duruşmayı Hafıza Merkezi dışında izleyen olmadı.
Duruşmanın Seyri
Kâtip, duruşmaya katılanların yoklamasını yapıp isimlerini tutanağa geçirdi. Ardından Hakim, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin bozma ilamının esas ve karar numarasını ve bozma ilamına karşı beyanlarının alınması için katılanlara gönderilen çağrı kağıdının teslim edildiğini tutanağa geçirdi. Yine İstinaf Mahkemesinin bozma ilamına karşı beyanda bulunması için sanık Hakan Avcı’ya gönderilen çağrı kağıdının iade edildiği, yine sanığın ifadesinin alınması için açılan talimat duruşmasının 14 Mart 2025 tarihine ertelendiği tutanağa geçirildi. Ayrıca, sanık Hakan Avcı’nın başka bir avukatı vekil olarak tayin ettiğine dair vekaletname ile bu avukatın mahkemeye gönderdiği mazeret dilekçesi de tutanağa geçirildi. Hakim, sanık avukatına müvekkilinin nerede olduğunu sordu, Av. Faruk Uygun ise müvekkiliyle iletişimi olmadığını söyledi.
Sanık Avukatı ile Katılanlar Arasında Gerginlik Yaşandı
İstinaf Mahkemesinin bozma ilamına karşı söz alan sanık avukatı Faruk Uygun, bozma ilamında aleyhe olan hususları kabul etmediklerini söyledi. Uygun, davanın ilk duruşmasında müvekkilinin, Cihan Can’ın ölümünden dolayı üzüntü duyduğuna ve aileden özür dilediğine dair beyanının duruşma tutanağına yansımadığını savundu. Bu eksikliğin, müvekkilinin işlediği suçtan pişmanlık duymadığı gerekçesiyle bozma kararına dayanak yapıldığını ifade etti. Bir sonraki duruşmada müvekkilinin SEGBİS ile duruşmaya bağlanarak dinlenilmesini talep etti.
Ardından söz alan katılan Neytullah Can, İstinaf Mahkemesi'nin bozma kararına kısmen katıldığını belirterek, sanık avukatının müvekkilinin pişman olduğuna dair sözlerine tepki gösterdi. Bunun üzerine sanık avukatı Faruk Uygun, Neytullah Can'ın bu sözlerine karşı çıkarak, davanın en başından beri katılanların kendisine sataştığını, buna rağmen sessiz kaldığını ancak artık bu konuda sessiz kalamayacağını ifade etti. Bunun üzerine Hakim sert bir sert bir ses tonuyla “birbirinizde sataşmayın, burası yeri değil” uyarısında bulundu.
Sanığın Ağır Ceza Yargılanması Talebine Hakim: ‘Ağır Ceza Bitti, Nokta’
Hakim, sanığın ağır ceza mahkemesinde yargılanması gerektiğini söyleyen Neytullah Can’a, “ Ağır ceza farklı. O bitti. İstinaf mahkemesi kararında, davanın asliye ceza mahkemesinde görülmesine bir şey demedi. Nokta, bizi yorma” cevabına verdi. Can “Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyorum. Sanık kerdeşimi kasten öldürmüştür, her şey ortadadır. Şikâyetçiyim, davaya katılma talebim devam etmektedir.” dedi. Hakimin, cenaze defin ve taziye masraflarının ne kadar olduğu yönündeki sorusuna Neytullah Can, bu olayın üzerinden yıllar geçtiğini, bu nedenle zararlarının ne kadar olduğunu tam olarak bilmediğini belirtti. Ayrıca, bu masrafların sanık tarafından karşılanmadığını söyledi.
‘Bizim Canımız Acıdı, Onun da Canın Acımasını İstiyorum’
Katılan Veysi Can, sanıktan şikayetçi olduğunu belirtti, en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti. Kardeşinin ölümüyle ilgili hazırlanan 3 ayrı raporda, sanığın yüzde yüz kusurlu olduğunu hatırlatan Can, “Bizim canımız acıdı, onun da canın acımasını istiyorum.” dedi. Kardeşinin ölümü nedeniyle yaşadıkları maddi zararının sanık tarafından karşılanmadığını söylemesi üzerine Hakim, Hakim, “İnsan hayatının para ile kıyaslandığını Diyarbakır’da gördüm. Giden bir canın yerini hiçbir şey tutamaz tabi. Sabırlar diliyorum size.” dedi. Sanık avukatının müvekkilinin pişmanlık duyduğuna ilişkin sözlerine tepki gösteren Veysi Can'ı uyaran Hakim, duruşma disiplinine uygun davranması gerektiğini hatırlattı.
‘4 Yıldır Yapılan Yargılamada Sanığın Yüzünü Ne Biz Ne de Siz Gördünüz’
Katılanlar vekili Av.Fuat Çoşacak müvekkillerinin, kardeşlerinin kaybı nedeniyle yaşadığı acılar için bu sözleri söylediğini ifade ettiğini söyledi. İstinaf Mahkemesinin bozma ilamına katıldıklarını belirten Çoşacak, “Dört yıldır yapılan yargılama neticesinde sanığın yüzünü ne biz nede siz gördünüz. Sanığın pişmanlık duymadığını net olarak ortada.” dedi. Hakim “Ben gelmeden ifadesi alınmış.” cevabını verdi. Müvekkillerinin bu davada maddi kazanç beklentisinin olmadığını dile getiren Çoşacak, müvekkillerinin sanığın maddi de olsa bir acı, bir bedel ödemesini istediğini ifade etti. Bozma ilamında sanığa verilecek cezanın para cezasına çevrilmemesi gerektiğinin belirtildiğini dile getiren Çoşacak, “Sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını talep ediyoruz. Diğer hususların takdirini de sayın mahkemeye bırakıyoruz.” dedi.
İddia makamı ise dava dosyasındaki eksikliklerin giderilmesini istedi.
Ara Kararlar
Yaklaşık 15 dakika süren duruşmanın ardından verilen ara kararlar şöyle;
- Bir sonraki celse sanığın SEGBİS sistemi ile hazır edilmesine,
- Sanık hakkında sosyal ekonomik durum araştırılmasının yapılmasına,
- Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen gelmeyen katılanlar hakkında zorla getirme emri düzenlenmesine,
- Diyarbakır BAM 10. Ceza Dairesinin 2023/2383 esas ve 2023/1916 karar sayılı ilamına uyulmasına karar verildi.
Bir sonraki duruşma 30 Nisan 2025 günü saat 10.10’da görülecek.